2024 Yılında Mimarlık ve Tasarım
- Umut ÜRKEL
- 30 Ara 2023
- 3 dakikada okunur
30 Aralık Cumartesi Gününden Herkese Selamlar 👋🏽
2023 Yılında yayınlayacağım son gönderimde, 2024 yılında sıkça konuşacağımızı düşündüğüm, konuları ele almak istedim.

Sürdürülebilirlik
Burada ilk olarak sürdürülebilirliği ele almak istedim çünkü en basit haliyle çevremizle kurduğumuz ilişki sürdürülebilir değil. Yani bu şekilde devam edemez. Eylemlerimiz, dünyayı farklı şekillerde kirletiyor. İklim değişiyor. 2023 Yılı iklim değişikliğinin etkilerinin görünür hale geldiği, giderek daha sık yaşayacağımız aşırı hava olaylarıyla geçen bir yıl oldu.
Malesef 15 Mart 2023'de etkili olan, aşırı yağış sonucu meydana gelen sel ve su baskınlarında Adıyaman ve Şanlıurfa'da, 21 kişi hayatını kaybetti. 3.154 Kişi, konut, iş yeri, araç ve ev eşyalarının zarar gördüğü bildirildi. Sellerim 6 Şubat 2023'te gerçekleşen yıkıcı depremlerle aynı bölgede gerçekleşmesi nedeniyle, depremzedeler de etkilendi. Bir çok çadırı ve konteynerı da su bastı.
Sürdürülebilirliğin geçen her gün daha fazla önem kazanadığı bu dönemde mimarlık ve tasarım, çevremizle olan ilişkimizi düzeltmemize yardımcı olabilir. 2024 Yılında sürdürülebilirliğin odaklandığı, çevreyle olan ilişkimizde daha fazla sorumluluk aldığımız bir yıl olacağını düşünüyorum.
Mimarlık ve tasarım aracılığıyla enerji verimliliğini sağlamak ön plana çıkacak. Tükettiği enerjiyi, rüzgar türbini ve güneş enerjisi panelleri gibi sürdürülebilir enerji kaynaklarıyla üreten yapı sayısı artacak. Geri dönüştürülmüş yapı malzemeleriyle inşa edimiş yapıları daha sık görmeye başlayacağız.

Toplum İçin Tasarım ve Katılımcılık
Toplumun ihtiyaçlarına ve isteklerine uygun olacak şekilde tasarlanmış alanların önemi ve bu alanalra duyulan ihtiyaç giderek artıyor. Toplum, sadece yapıyı değil, sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikleri uyumlu bir şekilde birleştirmemizi bekliyor.
Toplum için tasarlanan yapılar; Tasarım süreçlerinde toplumun yada toplum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmiş, sadece bireysel ihtiyaçları karşılamakla kalmayıp, toplumun istek ve ihtiyaçlarını karşılayabilen, ortak kullanıma ve katılıma teşvik eden yapılardır.
Toplumun dinamiklerine uygun bir şekilde tasarlandıkları, toplum tasarım sürecine doğrudan katıldığı için bu yapılar sosyal bağları güçlendiren ve kültürel bir miras oluştururarak, diğer yapıların yanında ön plana çıkmaktadır.
2024 Yılında, mimarlık ve tasarım süreçlerinde toplumun aktif rol aldığı, toplumun ihtiyaçlarına daha duyarlı, yapılar göreceğimizi düşünüyorum.

Akıllı Şehirler
Teknolojinin şehir planlaması ve tasarımı sürecine entegre edilmesi sonucu haytımıza giren, bir çoğumuz için yeni bir kavram.
Neslerin interneti ve coğrafi bilgi sistemlerinin yapay zeka teknolojileriyle entegre edilerek, giderek kalabalıklaşan şehirlerimizdeki, yaşam kalitesisnin arttırılması için yeni çözüm önerileri üretilebilir.
2024'ün, başta yapay zeka teknolojileri olmak üzere, 2023 yılında konuştuğumuz teknolojilerin uygularımını, şehir ölçeğinde göreceğimiz bir yıl olacağını düşünüyorum.
Çok Amaçlı ve Esnek Alanlı Yapılar
Değişen ihtiyaçlara karşı uyarlanabilen, çok amaçlı alanlara sahip yapılar giderek daha popüler hale geliyor.
Çok amaçlı alanlar; birden fazla aktivitenin gerçekleştirilebildiği, ihtiyaç duyulan alanın verimli kullanıldığı yerlerdir. Örneğin; Bir etkinlik alanı hem sergi hemde, seminerler için kullanılabilir.
Esnek alanlar; Yapılan aktivitelere uyum sağlayabildiği, farklı amaçalr için kullanılabilen yerlerdir. Bu sayede aynı alan hem sergi hemde seminerler için kullanılabiliyor.
Esnek ve çok amaçlı alanların tasarımı, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde yapılmalıdır. Bu tarz mekanlar, insaların bir araya gelerek farklı aktivitelerde buluşmalarını sağlayarak toplumsal etkileşimi arttırabilir.
2024 Yılında kullanıcıların farklı ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tasarlanan, inşa edilen daha fazla yapı göreceğimizi düşünüyorum.

Sanal ve Artırılmış Gerçeklik
Sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojileri geliştiren şirketler arasındaki artan rekabetin 2024 yılında da artarak devam edeceğini, sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanmanın maliyetlerinin düşmesiyle birlikte mimarlık ve tasarım alanında yeni olanaklar sunmaya başlayabileceğini düşünüyorum.
Kavramlara yabancı olanlar için sanal gerçeklik; Kullanıcıları gerçek dünyadan izole ederek, tamamen sanal bir dünyada dalmalarını sağlıyor. Bu teknoloji, tasarımlarımız uygulanmaya başlamadan önce test etmek ve kullanıcı deneyimini daha iyi anlamamızı sağlayabilir.
Arttırılmış gerçeklik; gerçek dünyayı dijital içeriklerle birleştirerek, kullanıcıların ortamdaki nesnelerle etkileşime girmesine sağlıyor. Bu teknoloji, tasarımlarımız uygulanırken ortaya çıkabilecek imalat hatalarına azaltarak, uygulamanın yapılabilmesi için gereken süreyi azaltabilir.
2024 Yılında bir çok şirketin, sanal ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerine adapte olmaaya başlayacağını, Kullanıcıların, mimarlık ve tasarım offislerinden bu teknolojilere adapte olanlarla birlikte çalışmaya devam etmek isteyeceğini düşünüyorum.